Bu çok normal çünkü Orta Çağ Avrupası’nda metinlere konu edilen aşk şövalye aşkıdır. Başka bir adı da saray aşkı ya da saraylı aşktır. Kökeninin 11.-12. yüzyıla ve Akitanya’ya kadar gittiğine inanılan saraylı aşk modelinde tarafların başkasıyla evli olmasının bir önemi yoktur…
Orta Çağ Avrupası’nda kadınlardan bahsederken hep zengin, soylu, üst düzey kadınlardan bahsedilir çünkü dönem kaynaklarının hemen hemen hepsinde sadece bu kadınlarla ilgili bilgiler vardır…
Evet var, önce Yunan’dan biraz bahsedeyim. Platon’a göre intihar edenin cesedi daha önce kimsenin gömülmediği bir yerde gizlice ya da çok az kişinin katılımıyla tören yapılmadan gömülmeliydi. Gömülenin kim olduğunun anlaşılmaması için mezar taşları olmamalı…
Elbette, Orta Çağ Avrupası’nda vergilendirme çağ boyunca sürekli değişkenlik göstermiştir. Bu nedenle tam olarak açıklanması zordur, elimden geldiğince anlatayım. Orta Çağ Avrupası’nda devletin masrafları için halktan…
Evet, Orta Çağ Avrupası sadece yıl hesaplama sistemini değil ay ve gün tanımlama sistemini de Roma’dan miras almıştır. Önce kısaca Antik Yunan’dan bahsedeyim. Yunanlar sayı ve zaman hakkında bilgi sahibi olmayı çok önemsiyor…
Aslında evet, devamıydı. Roma İmparatorluğu’na baktığımızda kullanılan dilin Latince olduğunu görüyoruz ancak her yerde aynı Latince konuşulmuyordu. Şehir, kasaba ve eyaletlerde farklı Latinceler konuşuluyordu, hiçbir zaman standart bir…
Antik Roma’ya, Antik Yunan’a, hatta ve hatta Asur ve Babil’e kadar bile uzanıyor. Vakıf benzeri kurumlar ve kültürel ortam Batı’dan önce Doğu’da görülüyor ve çeşitli vasıtalarla Batı’ya geçiyor. Antik Yunan ile başlayacak olursak bu dönemde…
Elbette, insanoğlu, kadın ya da erkek, her dönemde dış görünümüne çok önem vermiştir. Antik Yunan’da kadınlar saçlarını kıvırmak ve dalgalandırmak için, bugün bizim “maşa” dediğimiz, “calamistrum” adında iki metal (bronz) borudan oluşmuş bir…
Hırsızlığın var oluşu insanın varoluşuna kadar geri gider diye düşünüyorum. Ben Eski Çağ uzmanı değilim ama antik dönem yasalarının günümüze gelen kısımları bu konuda bizi aydınlatıyor. Örneğin Eşnunna kanunlarında…
Evet, kesinlikle vardı hatta neredeyse tamamen teolojik temelli değerlendiriliyordu. Çağın başlangıcında konuyla ilgili anlatıların çoğu kilise babalarının metinlerinden alınıyordu, Yunan ve Roma etkisi şüphesiz vardı ama bu etkiyi dinin öğretileriyle…
Öncelikle bilgilerimizin çoğunun geç döneme ve üst sınıfa mensup kişilere ait olduğunu söyleyelim. Orta Çağ’da, tıpkı Eski Çağ’da olduğu gibi, alt sınıfların ya da halkın hayatı önemsenmediği için yazılmamıştır…
Dönem insanları hayvanlarla oldukça iç içe yaşıyordu. Pek çok sıradan insanın hayvanlarıyla aynı çatıyı paylaştığını biliyoruz. Dolayısıyla hayvanlarla çok yakın bir ilişkileri vardı. Onlar için hayvan hem yiyecek kaynağı hem de yardımcı idi…
Oldukça eskiye dayanıyor. Afrika’da yaşayan ilkel halklar ahşaptan, çeşitli şekillerde çanlar yapıyorlardı. Ya tek bir ağaç kütüğünden kesiyorlardı ya da daha çok iki parçayı birleştirip arasına bir ya da birden fazla dil koyuyorlardı…
Antik Çağ’da, 4. yüzyılda yazılmış olan Sapientia artis medicinae adlı eser insan ömrünü 4’e bölüyor ve yaşlılığı 42 yaşında başlatıyor. Orta Çağ’da ise bu konuda kesin bir şey söyleyemiyoruz. Bunun birkaç gerekçesi var…
Orta Çağ Avrupası’nda yaşayan halk dinin her alanda hâkim olduğu bir dönemi yaşamaktadır. Hac Hristiyanlık için de bir ibadet şeklidir ve günahların bağışlanmasına vesiledir. Dolayısıyla dönem insanı hacca gitmeyi çok önemsemiş…