Haklısınız. Bu hafta, Orta Çağ gerçekten söylenildiği kadar temizlikten uzak bir dönem midir yoksa Rönesans düşünürlerinin “karanlık” etiketi gibi, dönemi kötülemek için bilerek mi söylenmiştir sorularını yanıtlamaya çalışacağız…
Evet oldukça fazla bilgimiz var. Alt sınıflarınki daha az bilinir, bu nedenle onlardan bahsedeyim. Gelir düzeyi az olanlar, başlarını sokacak bir çatıları olduğunda, merkezinde bir ateş yanan tek odalı evlerde yaşıyorlardı…
En çok tuz kullanıyorlardı. Tuzlama, kurutma ve tütsüleme dışında, yiyecekleri korumanın en önemli yoluydu. Peynir yapımı, ekmeğin daha hızlı hazırlanması ve daha uzun dayanması için de gerekliydi…
Periyodik olarak yaşanan kıtlık ve hastalıkların sonucunda oluşan kötü hasada rağmen, ekmek, mandıra ürünleri, ucuz et parçaları ve balık konservesi genellikle halkın kolay ulaşabildiği ürünlerdi…
Önce kale-şato ayrımını yapalım. Yapıyı askeri işlevi üzerinden değerlendireceksek o bir kaledir ama içinde yaşanılan bir konut olarak düşüneceksek o zaman şato diyebiliriz…
Tarih kelimesi kökü itibarıyla ay bilgisi, yani takvim bilgisi anlamına gelir. Tarih, zamanın tespitidir. Tarihçi ise en basit ifadeyle, vakaları zaman ve mekan temelinde kayda geçiren kişidir, diyebiliriz…